Jahrestag des Berliner Mauerbaus – Weimer: Freiheit bleibt Auftrag/ Berlin Duvarı’nın 64. Yılı

Am 13. August 1961 begann mit dem Bau der Berliner Mauer die endgültige Teilung Deutschlands. Über 28 Jahre forderte das Grenzregime der DDR mehr als 140 Todesopfer, darunter auch Kinder wie der fünfjährige Çetin Mert. Kulturstaatsminister Wolfram Weimer erinnert zum 64. Jahrestag an das Leid der Opfer und betont: Freiheit ist kein Zustand, sondern eine ständige Aufgabe. Gedenkstätten und Bildungsprojekte sollen das Unrecht der SED-Diktatur lebendig halten und die Demokratie stärken.

Berlin Duvarı’nın 64. Yılı – Kültür Bakanı Weimer: “Özgürlük bir durum değil, sürekli bir görevdir”

13 Ağustos 1961’de, Almanya Sosyalist Birlik Partisi (SED) Berlin’in ortasına 155 kilometre uzunluğunda bir duvar örerek Doğu Berlin’den Batı’ya kaçışları engelledi. Bu adım, Almanya’nın fiili bölünmesini kesinleştirdi. Berlin Duvarı, 28 yılı aşkın bir süre boyunca – 9 Kasım 1989’daki yıkılışına kadar – özgürlüğün önünde ölümcül bir engel olarak kaldı. Bu dönemde, kaçış girişimlerinde 140’tan fazla insan hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı veya tutuklandı.

“Berlin Duvarı, DDR’nin insanlık dışı sınır rejiminin sembolüdür”
Kültürden sorumlu Devlet Bakanı Wolfram Weimer, anma töreninde yaptığı konuşmada, Berlin Duvarı’nın, Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin (DDR) baskıcı sınır politikasının ve SED diktatörlüğündeki keyfiyetin sembolü olduğunu vurguladı. Weimer, “Düşüncelerim, duvar ve ölüm emri yüzünden hayatını kaybeden herkesle. 1962’de yalnızca 18 yaşındayken kaçmaya çalışırken DDR sınır muhafızlarınca vurulan Peter Fechter gibi… Onların ve ailelerinin yaşadığı acılar bize hatırlatıyor ki özgürlük bir durum değil, sürekli bir görevdir” dedi.

Bu yıl çocuk kurbanlara özel anma
Bakanlık desteğiyle faaliyet gösteren Berlin Duvarı Vakfı, bu yılki anma programını özellikle duvar nedeniyle hayatını kaybeden çocuklara adadı. Bunlardan biri, 1975’te Kreuzberg’de oyun oynarken Spree Nehri’ne düşen ve sınır geçiş yasağı nedeniyle kurtarılamayan 5 yaşındaki Çetin Mert. Bu trajedi, duvarın yarattığı adaletsizliğin günlük yaşama ve tüm nesillere nasıl sirayet ettiğini gösteriyor.

SED rejimi suçlarının hatırlanması ve yeni kuşaklara aktarılması
Weimer, komünist dönemdeki insan hakları ihlallerinin kararlılıkla araştırılmaya devam edeceğini belirtti. “Gedenkstätten” olarak bilinen anma ve araştırma merkezlerinin, tarih bilinci, demokrasi eğitimi ve temel haklara saygının güçlendirilmesi için vazgeçilmez bir rol üstlendiğini söyledi. Bu nedenle federal anma konseptinin güncellenmesinin hızla tamamlanacağını duyurdu.

Yıllık 16 milyon Euro’luk destek
Federal hükümet, SED dönemiyle ilgili çalışmalara yılda yaklaşık 16 milyon Euro ayırıyor. Destek alan kurumlar arasında Berlin Duvarı Vakfı, SED Diktatörlüğü Araştırma Federal Vakfı, Mödlareuth Alman-Alman Müzesi, Berlin-Hohenschönhausen Anıtı, Marienborn Alman Bölünmesi Anıtı, Leipzig’teki Runden Ecke Müzesi ve Torgau Kapalı Gençlik Yurdu Girişim Grubu bulunuyor. Ayrıca, DDR gizli polisinin (Stasi) işlediği suçları belgeleyen Federal Arşiv – Stasi Belgeleri Arşivi de bu kapsamda yer alıyor.

Yeni anıt ve gençlik projeleri
Hükümetin 2026 bütçe tasarısına göre, Almanya’daki komünist baskı rejimi kurbanları için merkezi bir anıt inşasına 5 milyon Euro ayrıldı. Ayrıca, “JUGEND erinnert” programı çerçevesinde gençlerin demokrasi bilincini güçlendirecek ve SED dönemindeki adaletsizlikleri anlatacak projelere destek veriliyor. Şu anda yaklaşık 2,8 milyon Euro ile 15 proje finanse ediliyor. 2025 bütçesi yürürlüğe girdiğinde ikinci turda yeni projeler de desteklenecek.

#Mauerbau #BerlinerMauer #Maueropfer #Freiheit #Gedenken #SEDUnrecht #DDR #WolframWeimer #Gedenkstätte #Demokratie #Geschichte #Erinnerungskultur #Deutschland #BerlinDuvarı #DuvarKurbanları #Özgürlük #Anma #SEDAdaletsizliği #DDR #WolframWeimer #Anıt #Demokrasi #Tarih #HafızaKültürü #Almanya