Uluslararası Kuruluşların Başkanları Almanya Başbakanı Scholz’u Berlin’de Ziyaret Etti

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, önde gelen uluslararası kuruluşların başkanlarıyla bir araya geldi. Almanya Başbakanlığı’nın davetiyle, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Dünya Bankası Grubu ve Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) liderleri, küresel sorunları ele almak için Berlin’de bir araya geldiler.

Bu vesileyle Başbakan Scholz şunları söyledi: “Önümüzde büyük ve çeşitli küresel zorluklar var ve bu zorlukların üstesinden ancak adil kurallara dayalı bir iş birliği ile gelebiliriz. Almanya için, özellikle uluslararası ekonomik ve finansal sistem bağlamında, uluslararası kurallara dayalı düzenin korunması ve güçlendirilmesi en yüksek önceliktir. Bu bağlamda, uluslararası kuruluşlar önemli aktörlerdir. Hep birlikte, herkesin faydalanabileceği akıllı bir küreselleşmeyi hedefliyoruz. Buna ekonomik dayanıklılık, çeşitlendirilmiş tedarik zincirleri, küresel güneyde sürdürülebilir kalkınmaya yapılan yatırımlar ve iklim değişikliğine uyum sağlayan çok taraflı yaklaşımlar ile sosyal açıdan adil bir dönüşüm de dahildir. Tüm bunlar için uluslararası kuruluşların güçlendirilmesi ve uluslararası finans mimarisinde reformlar gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda çalışıyoruz“.

ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo’da açıklamasında, “İş piyasalarımızdaki dengesizliklerle mücadele konusunda rehavete kapılmamalıyız, çünkü hızlanan dijital ve çevresel değişim bu dengesizlikleri muhtemelen daha da artıracaktır. Devletler, önümüzdeki on ila yirmi yıl içinde insanlara yönelik yatırımlarını önemli ölçüde artırmalı; bu, iş gücünün eğitimi, insan kaynakları dönüşümü ve iş güvencesi ile sosyal koruma alanlarına yapılan yatırımları içermelidir. Aksi takdirde, küreselleşme ve teknolojik değişimin son yirmi yılda yarattığı ve hala başa çıkmakta zorlandığımız toplumsal etkiler, çok daha ağır sonuçlar doğurabilir” dedi.

IMF Genel Müdürü Kristalina Georgieva ise, “Dünya ekonomisi, pandemi ve savaşlardan kaynaklanan şoklara ve enflasyonla mücadele için alınan tedbirlere karşı direnç gösterdi. Ancak büyüme beklentileri mütevazı olmaya devam ediyor ve bu belirsizlik, jeoekonomik bölünme nedeniyle daha da kararıyor. Para politikası, fiyat istikrarını sağlarken büyüme ve istihdamı destekleyecek şekilde dikkatlice ayarlanmalıdır. Mali politikalar ise mali tamponları yeniden doldurma, gerekli yatırımlar için alan yaratma ve borç sürdürülebilirliğini sağlama gibi öncelikli hedefleri izlemelidir. Üretkenliği artıran reformlar, büyüme beklentilerinin canlandırılmasında belirleyici olacaktır. Küresel zorluklar, iklim değişikliği, dijital dönüşüm ve düşük gelirli ülkeler için ekonomik fırsatların iyileştirilmesi gibi alanlarda daha fazla küresel iş birliği gerektiriyor” şeklinde konuştu.

OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann ise Açıklamalarında

“Klimatoloji Kulübü, çalışmalarını üç ana sütun üzerine inşa ediyor: İddialı iklim koruma önlemlerini teşvik etmek, endüstriyel karbon azaltımı için istikrarlı çerçeveler oluşturmak ve uluslararası iş birliğini güçlendirmek. Kuruluşundan bu yana üye sayısı 42 ülkeye yükseldi ve bu ülkeler dünya ekonomisinin %60’ını temsil ediyor. Bu yıl odak noktası, Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) ile birlikte geliştirilen bir Küresel Eşleştirme Platformu’nun kurulması da dahil olmak üzere çalışma programının uygulanması oldu. Gelecekte, Klimatoloji Kulübü’nün OECD ve Uluslararası Enerji Ajansı’nda (IEA) sürekli bir sekreterlik kurulması hedefleniyor‘‘ dedi.

Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga’nın Açıklamaları ise,

“Dünya genelindeki insanların umutları ve istekleri evrenseldir, ancak ülkeler, iklim değişikliği, eşitsizlik ve kırılganlık gibi birbirine bağlı zorluklarla, daha büyük kutuplaşma ve artan aşırılıklar arasında karşı karşıya kalıyor. Yaşanabilir bir gezegende yoksulluğa son vermek istiyorsak, bu umut ve beklentilere yatırım yapmalıyız. Bunu başarmak için hükümetler, kamu yararına çalışan kuruluşlar, özel sektör ve çok taraflı kalkınma bankaları hep birlikte çalışmalıdır. Almanya ve diğer kalkınma ortaklarıyla olan iş birliğimiz, değişim için bir katalizör olmak ve çabalarımızın etkinliğini artırmak adına en büyük gücümüzdür‘‘.

WTO Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala’nın Açıklamaları:

“Dünya ticaretinin bugün karşı karşıya olduğu tüm zorluklara rağmen – jeopolitik gerilimler, tek taraflı ticaret kısıtlamaları ve artan sayıda uyumsuz sübvansiyonlar ve sanayi politikaları – sınır ötesi ekonomik faaliyetler hala dirençli ve büyüme ile istihdam yaratmanın ana itici gücü olmaya devam ediyor. Bu olumlu faktörleri kaybetme lüksüne sahip değiliz, özellikle de ticaret ve ticaret politikalarının burada ele aldığımız büyük küresel sorunların çözümünün bir parçası olduğunu düşündüğümüzde; makroekonomik istikrarın sağlanmasından ve istihdamın korunmasından düşük karbonlu bir ekonomiye adil ve maliyet etkin bir geçişe kadar. Giderek daha çok kutuplaşan dünya ekonomisi, ticaretle ilgili konularda da dâhil olmak üzere, iş birliğine dayalı çok taraflı bir yönetişim gerektiriyor”.

Bundeskanzler Olaf Scholz (3.v.r.) bei einem Fototermin vor dem Mittagessen mit den Vorsitzenden internationaler Organisationen im Bundeskanzleramt (v.l. Ajay Banga, Präsident der Weltbank (WB); Mathias Cormann, Generalsekretär der Organisation für wirtschaftliche Zusammenarbeit und Entwicklung (OECD); Kristalina Georgieva, Geschäftsführende Direktorin des Internationalen Währungsfonds (IMF); Ngozi Okonjo-Iweala, Generaldirektorin der Welthandelsorganisation (WTO); und Gilbert Houngbo, Generaldirektor der Internationalen Arbeitsorganisation (ILO) im Bundeskanzleramt).

Foto: Bundesregierung/Steffi Loos