Der Internationale Gerichtshof hat in einem wegweisenden Gutachten klargestellt: Klimaschutz ist eine gemeinsame Menschheitsaufgabe und völkerrechtlich verpflichtend. Bundesumweltminister Carsten Schneider begrüßt das Gutachten und betont, dass Staaten mit hohem Pro-Kopf-Ausstoß besonders in der Verantwortung stehen. Es reiche nicht, bloß Klimapläne vorzulegen – diese müssten auch tatsächlich wirksam sein, um das 1,5-Grad-Ziel zu erreichen. Der Gerichtshof fordert mehr internationale Zusammenarbeit und konkret messbare Beiträge im Kampf gegen die Klimakrise. Die Bundesregierung kündigte an, das Gutachten in den kommenden Tagen ausführlich auszuwerten.
Uluslararası Adalet Divanı: İklim Krizi Tüm İnsanlığın Ortak Sorumluluğudur
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), küresel iklim politikaları açısından tarihi önemde sayılabilecek bir görüş yayımladı. Dün açıklanan hukuki değerlendirmede Divan, iklim değişikliğiyle mücadelenin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda tüm insanlığın ortak yükümlülüğü olduğu vurgulandı.
Kararın ardından açıklama yapan Almanya Çevre Bakanı Carsten Schneider, iklim adaleti konusunda net bir mesaj verdi:
“Uluslararası Adalet Divanı haklı olarak vurguladı: İklim koruma, tüm ülkeleri bağlayan evrensel bir görevdir. Bu sorumluluğu Almanya olarak çok önceden kabul ettik ve bu yüzden Paris İklim Anlaşması’nı imzaladık. Kimse bu yükümlülükten kaçamaz – özellikle de kişi başına yüksek karbon salımı yapan ülkeler.”
Her Sıcaklık Artışı Felaketin Kapısını Aralıyor
Bakan Schneider, dünya genelinde fosil yakıt tüketimi, orman ve sulak alanların tahribatı gibi eylemlerin sonuçlarının sadece yerel değil, küresel düzeyde yıkıcı etkiler doğurduğunu belirtti.
“Dünya 1,5 derece mi, 2 derece mi ısınıyor; bu küçük gibi görünen farklar aslında hayati önem taşıyor,” diyen Schneider, Uluslararası Adalet Divanı’nın kararının 1,5 derece sınırının hayati önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.
İklim Planı Yetmez: Gerçek Etki Şart
Divan, yalnızca bir iklim planı sunmanın yeterli olmadığını; planların içeriğinin somut ve etkili olması gerektiğini de net biçimde ortaya koydu.
Bakan Schneider’e göre, Paris Anlaşması’nın temel ilkelerinden biri olan “güçlü ülkelerin zayıf olanları destekleme yükümlülüğü” bu kararla bir kez daha teyit edilmiş oldu.
“Bu karar, sadece vaat değil, gerçek katkı bekliyor. Hedef, 1,5 derece sınırını tutturmaksa, her ülkenin iklim planı buna gerçekten hizmet etmeli.”
Almanya: Yeni Planlar Yolda
Almanya Federal Hükûmeti, Uluslararası Adalet Divanı’nın görüşünü önümüzdeki günlerde detaylı şekilde analiz edeceğini açıkladı. Bakan Schneider, tüm dünya devletlerine çağrıda bulunarak, Eylül ayına kadar 2035 yılına uzanan yeni ve güçlü iklim planlarının sunulması gerektiğini söyledi:
“Bu karar, uluslararası iş birliğini artırmak ve sürdürülebilir, dirençli, yenilenebilir temelli bir ekonomik dönüşüm için harekete geçmek adına bir fırsattır.”
#Klimaschutz #İklimKoruma #UAD #IGH #UluslararasıAdaletDivanı #1Komma5Grad #KüreselSorumluluk #ParisAnlaşması #Völkerrecht #İklimAdaleti #Klimagerechtigkeit #KarbonAyakİzi #İklimİçinBirlikte #Klimapläne #SürdürülebilirGelecek