Die Fischerei der EU steht vor ernsthaften Herausforderungen-AB’den Balıkçılığa Uyarı

Trotz positiver Entwicklungen bei einigen Fischbeständen warnt die Europäische Kommission in ihrer aktuellen Mitteilung vor anhaltenden ökologischen und wirtschaftlichen Risiken. Besonders die Folgen des Klimawandels, Umweltverschmutzung und übermäßiger Fischfang gefährden die Stabilität der marinen Ökosysteme in Nord- und Ostsee sowie im Mittelmeerraum. Die Kommission ruft alle Interessenträger zur aktiven Beteiligung an der Konsultation über die Fangmöglichkeiten 2026 auf. Ziel ist eine gerechte und nachhaltige Fischereipolitik, die sowohl den Schutz der Artenvielfalt als auch die Zukunft der Fischereigemeinden in der EU sichert.

AB Balıkçılığı Ciddi Tehditlerle Karşı Karşıya

AB Komisyonu’ndan Balıkçılıkla İlgili Yeni Değerlendirme: Sürdürülebilirlikte İlerleme Var, Ancak Riskler Sürüyor

Avrupa Komisyonu’nun 2024 tarihli son değerlendirmesi, AB denizlerinde bazı balık türlerinin stoklarında toparlanma sinyalleri verdiğini ortaya koydu. Ancak iklim değişikliği, kirlilik ve sürdürülebilir olmayan avlanma nedeniyle sektör hâlâ ciddi tehditlerle karşı karşıya.

Sürdürülebilir Balıkçılık: Ekolojik Olmanın Ötesinde

Avrupa Komisyonu’nun her yıl yayımladığı balıkçılık değerlendirme raporu, 2026 yılına yönelik avlanma kotası önerilerinin hazırlığı niteliğini taşıyor. Komisyon, 31 Ağustos 2024’e kadar tüm paydaşları (üye ülkeler, sektör temsilcileri, STK’lar ve halk) bu sürece katkı vermeye çağırıyor.

AB Balıkçılık ve Okyanuslar Komiseri Costas Kadis, şu ifadeleri kullandı:

Avrupa’da artık daha az balık türü aşırı avlanıyor. Bu önemli bir gelişme. Ancak iklim değişikliği deniz ekosistemleri üzerindeki baskıyı artırıyor. Sürdürülebilirlik, sadece çevresel bir hedef değil; aynı zamanda kıyı topluluklarında istihdamın ve AB vatandaşları için sağlıklı gıdanın teminatıdır.

Adil ve Sürdürülebilir Avlanma Uygulamaları Hedefleniyor

Komisyon, sürdürülebilir seviyeye ulaşmış türlerin korunması, tehdit altındaki türlerin ise yeniden toparlanması amacıyla yeni politika araçlarını devreye almayı planlıyor. Ancak iklim değişikliğinin özellikle balıkçı topluluklar üzerindeki sosyoekonomik etkileri belirginleşiyor. Azalan stoklar, belirsizlik ve geçim kaynaklarında risk anlamına geliyor.

Bölgesel Durum: Atlantik’te Dengeli, Baltık’ta Endişe Verici

Kuzeydoğu Atlantik’te genel stok durumu iyi, AB’nin etkin yönetimi ve balıkçıların işbirliği sayesinde. Ancak bazı türler hâlâ baskı altında; iklim değişikliği stok dağılımını değiştiriyor.

Akdeniz ve Karadeniz’de bazı iyileşmeler var ancak belirli türlerde aşırı avcılık sürüyor. Tam iyileşme için istikrarlı çaba gerekli.

Baltık Denizi’nde durum alarm verici. İklim etkilerine ek olarak ağır metal kirliliği, fosfor ve nitrat gibi besin tuzları, bazı türlerin yok olma noktasına gelmesine neden oluyor. Artık bu türlerin bazıları sadece yan ürün (beifang) olarak alınabiliyor.

Paydaşlara Açık Çağrı

Avrupa Komisyonu, 31 Ağustos’a kadar sürecek olan danışma döneminde; üye ülkeler, danışma kurulları, balıkçılık sektörü temsilcileri, STK’lar ve vatandaşlara görüşlerini bildirme çağrısı yaptı. Bu süreç sonunda, 2026 için nihai avlanma kotaları şekillenecek.

Arka Plan

Avrupa Komisyonu, her yıl balıkçılık sektörünün ekolojik dengesi, avlanma kapasitesi – kaynak dengesi, sosyoekonomik performansı ve zorunlu karaya çıkarma uygulamaları (Anlandeverpflichtung) gibi başlıklarda genel değerlendirme raporunu yayımlıyor. Bu belge, hem politika üreticiler hem sektör aktörleri için kritik bir rehber niteliği taşıyor.

#FischereiEU #ABBalıkçılığı #NachhaltigeFischerei #SürdürülebilirBalıkçılık #Klimakrise #İklimTehdidi #Meerespolitik #DenizPolitikası #EU2026Fangquote #ABAvKotası