RKI-Studie zeigt alarmierende Unterschiede nach der Pandemie–RKI Araştırması Pandemi Sonrası Endişe Verici Farkları Ortaya Koydu
Eine aktuelle Auswertung des Robert Koch-Instituts im Rahmen der KIDA-Studie belegt: Kinder und Jugendliche, die in armutsgefährdeten Haushalten leben, sind gesundheitlich deutlich schlechter gestellt als Gleichaltrige aus finanziell stabilen Familien – und das besonders zum Ende der COVID-19-Pandemie. Sie leiden häufiger unter psychischen Belastungen, nehmen seltener an Freizeit- und Sportangeboten teil und sind stärker von beengtem Wohnraum und finanziellen Sorgen betroffen. Während schulische Angebote wie Sport-AGs sozial besser durchdringen, zeigt sich im außerschulischen Bereich ein klarer Ausschluss. Die Forschenden fordern gezielte gesellschaftliche Maßnahmen gegen Kinder- und Familienarmut sowie ein niedrigschwelliges, stigmatisierungsfreies Gesundheitssystem, das alle Kinder gleichermaßen erreicht. Laut Mikrozensus 2022 lebt mehr als jedes fünfte Kind in Deutschland in Armut – mit gravierenden Folgen für ihre Gesundheit und Entwicklung.
COVID-19 Sonrasında Yoksulluk ve Çocuk Sağlığı: RKI’den Endişe Verici Bulgular
Robert Koch Enstitüsü (RKI) tarafından yayımlanan güncel KIDA çalışması, COVID-19 pandemisinin ardından Almanya’da çocuk ve gençlerin sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne serdi. Araştırma, özellikle yoksulluk riski altındaki 3 ila 15 yaş arası çocuk ve gençlerin sağlık durumunun, maddi durumu daha iyi olan akranlarına göre belirgin şekilde daha kötü olduğunu ortaya koydu.
Mikrozensus 2022 verilerine göre, Almanya’da her beş çocuktan biri (yüzde 21,8) yoksulluk riski altında yaşıyor. Bu gruba özellikle tek ebeveynli hanelerde büyüyen çocuklar, çok çocuklu aileler ile düşük eğitim seviyesine sahip veya uzun süre işsiz kalan ebeveynlerin çocukları dâhil.
Sağlıkta Eşitsizlik Derinleşiyor
KIDA çalışması, 2022 Şubat – 2023 Nisan tarihleri arasında toplanan verilere dayanıyor. Elde edilen sonuçlar, yoksulluk içinde büyüyen çocukların yalnızca sağlık açısından değil, yaşam koşulları, sosyal katılım ve psikososyal desteklere erişim açısından da dezavantajlı olduğunu gösteriyor. Bu çocuklar pandemide daha dar yaşam alanlarına sıkıştı, maddi sıkıntılarla karşılaştı ve daha fazla dışlandı.
Ayrıca yoksul ailelerin çocukları, maddi durumları daha iyi olan akranlarına kıyasla ticari spor kulüpleri veya dernek etkinliklerine daha az katılıyor. Ancak okul bünyesindeki spor kulüplerine (AG’ler) katılımda gelir farkına bağlı bir eşitsizlik görülmedi. Bu da, okul ortamlarının kapsayıcı ve fırsat eşitliği sağlayan bir alan olduğunu ortaya koyuyor.
Psikososyal Destek Arayışı Yüksek
Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise, yoksulluk riski taşıyan ailelerin çocukları için psikososyal destek arayışına daha sık başvurması oldu. Bu durum, bu grupların pandeminin ruhsal ve sosyal etkilerinden daha fazla etkilendiğini gösteriyor.
Ne Yapılmalı?
RKI uzmanları, bu eşitsizliklerin sadece sağlık sisteminde değil, toplumun tüm alanlarında ve yerel yaşam çevrelerinde ele alınması gerektiğini vurguluyor. Çözüm olarak, sağlık politikalarının kreş, okul gibi mevcut kapsayıcı yapılara entegre edilmesi ve herkesin eşit erişim sağlayabileceği biçimde tasarlanması öneriliyor.
Ayrıca, sağlık eşitsizliklerini erken tespit edebilmek için çocuk ve genç sağlığının sürekli olarak izlenmesi gerektiği belirtiliyor. Bunun yanında çocuk ve aile yoksulluğu ile mücadeleye yönelik kapsamlı stratejilerin geliştirilmesi çağrısı yapılıyor.
#Kinderarmut #Kindergesundheit #PandemieFolgen #RKIStudie #Gesundheitsgerechtigkeit #KIDAStudie #SozialeUngleichheit #Chancengleichheit #KinderImFokus #GesundAufwachsen #ÇocukYoksulluğu #ÇocukSağlığı #PandemiEtkileri #RKIÇalışması #SağlıktaEşitlik #KIDAAraştırması #SosyalEşitsizlik #FırsatEşitliği #ÇocuklarÖncelikli #SağlıklıBüyüme