Deutsche und Europäer fordern mehr Unterstützung für die Sozialwirtschaft/Sosyal Ekonomi İçin Daha Fazla Destek

Eine aktuelle Eurobarometer-Sonderumfrage zeigt, dass eine große Mehrheit der Deutschen – 88 Prozent – politische Maßnahmen zur Förderung der Sozialwirtschaft befürwortet. Auch europaweit liegt die Zustimmung auf ähnlich hohem Niveau. Für 73 Prozent der Befragten in Deutschland ist die Sozialwirtschaft ein wesentlicher Beitrag zum gesellschaftlichen Wohlstand.

Rund 45 Prozent der Deutschen gaben an, in den letzten Jahren aktiv an Projekten der Sozialwirtschaft beteiligt gewesen zu sein – etwa durch Geldspenden (33 %), ehrenamtliches Engagement (21 %) oder die Mitarbeit in Vereinen. Damit zeigt sich eine hohe Bereitschaft, gesellschaftliche Verantwortung zu übernehmen.

Besonders stark wahrgenommen wird die Wirkung der Sozialwirtschaft im Gesundheits- und Sozialwesen (64 %), gefolgt von Kultur, Sport und Freizeit (51 %). Fast die Hälfte der Deutschen sieht zudem den größten Beitrag der Sozialwirtschaft in der Armutsbekämpfung.

Laut EU-Kommissarin Roxana Mînzatu ist die Sozialwirtschaft „ein zentraler Bestandteil des europäischen Alltags“ und beschäftige über 11,5 Millionen Menschen. Sie kündigte an, dass die EU im kommenden Jahr neue Maßnahmenzur Stärkung dieses Sektors vorstellen werde.

Viele Deutsche sprechen sich außerdem für staatliche Förderung (35 %) und Aufklärung an Schulen (45 %) aus. Das Ergebnis zeigt klar: Die Sozialwirtschaft gilt als wichtiger Pfeiler einer solidarischen und nachhaltigen Gesellschaft in Europa.

Eurobarometre: Almanlar ve Avrupalılar Sosyal Ekonomiye Daha Fazla Destek İstiyor

Toplumsal refah için artan beklenti
Avrupa Komisyonu’nun yeni Eurobarometre araştırması, hem Almanya’da hem de Avrupa genelinde yurttaşların büyük çoğunluğunun sosyal ekonominin güçlendirilmesini istediğini ortaya koydu. Almanya’da ankete katılanların %88’i, sosyal ekonomi için yeni strateji ve yasaları desteklediğini belirtti. Katılımcıların %73’ü ise sosyal ekonomiyi toplumsal refahın temel unsurlarından biri olarak görüyor.

Vatandaşların katılımı dikkat çekiyor
Araştırma, sosyal ekonominin yalnızca teorik bir kavram olmadığını, insanların günlük yaşamında somut karşılığı bulunduğunu da gösteriyor. Almanya’da her iki kişiden biri son beş yılda bir sosyal ekonomi faaliyetine katılmış. En yaygın katılım biçimleri bağış yapmak (%33), derneklerde görev almak (%24) ve ayni yardımda bulunmak (%23) oldu. Katılımcıların %21’i gönüllü olarak çalıştığını ifade etti.

Sağlık ve sosyal hizmetler ön planda
Sosyal ekonominin en çok etkili olduğu alanın sağlık ve sosyal hizmetler olduğu düşünülüyor. Almanya’da katılımcıların %64’ü bu sektörü, yaşlı ve çocuk bakımı gibi hizmetlerle birlikte sosyal ekonominin en önemli katkı alanı olarak görüyor. Onu kültür, spor ve eğlence (%51) ile eğitim (%44, AB ortalaması) izliyor. Ayrıca Almanların %51’i, sosyal ekonominin sağlık ve bakım hizmetleri sunumunda en büyük rolü oynadığını, %48’i ise yoksullukla mücadelede etkili olduğunu belirtti.

Kamu desteğine güçlü talep
Araştırmaya göre, Almanların %35’i sosyal ekonomi kuruluşlarının doğrudan kamu fonu alması gerektiğini savunuyor. Katılımcıların %45’i ise sosyal ekonominin, okullarda bilgilendirme kampanyaları ve farkındalık programlarıyla desteklenmesini istiyor.

AB’den sosyal ekonomiye yeni plan geliyor
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Roxana Mînzatu, sonuçların ardından yaptığı açıklamada, sosyal ekonominin Avrupa toplumunun kalbinde yer aldığını vurguladı:
“Avrupa’da 11,5 milyondan fazla kişi bu alanda çalışıyor. Sosyal ekonomi, hem insanı hem gezegeni merkeze alan bir modeldir. Gelecek yıl, sosyal ekonomiyi daha da güçlendirmek için yeni önlemleri açıklayacağız.”

Sosyal ekonomi, Avrupa’da yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve kapsayıcı kalkınmanın da temel unsurlarından biri olarak görülüyor. Yeni politikaların bu yönde şekillenmesi bekleniyor.

#Sozialwirtschaft #Eurobarometer #Europa #Gesellschaft #Solidarität #EU #SozialeGerechtigkeit #Gemeinwohl #Nachhaltigkeit #SosyalEkonomi #Eurobarometre #Avrupa #ToplumsalDayanışma #Eşitlik #KamuYararı #AB #Sürdürülebilirlik