Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Eşi Elke Büdenbender Yunanistan’da

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve eşi Elke Büdenbender, Almanya ve Yunanistan arasındaki çok yönlü ilişkilere odaklanan bir ziyaret kapsamında Yunanistan’a gitti. Ziyaretin ana temaları arasında tarihî anmalar, göç ve sürdürülebilirlik gibi güncel politik konular ve ekonomi, bilim, kültür alanlarındaki iş birliği bulunuyor.

Programın ilk gününde çift, Selanik’teki gelecekteki Holokost Müzesi alanını ziyaret edecek ve Alman-Yunan ilişkileri üzerine Goethe Enstitüsü’nde bir toplantıya katılacak. Ardından Atina’ya geçerek Boehringer Ingelheim üretim tesisini ve sanatçı Theo Triantafyllidis’in atölyesini ziyaret edecekler.

İkinci gün Atina’da, Cumhurbaşkanı Steinmeier, Meçhul Asker Anıtı’na çelenk koyacak ve Yunan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou ile resmi törenler eşliğinde bir araya gelecek. Program, Almanya’nın 150. yıl dönümünü kutlayan Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde bir konuşma ve Malakasa’daki mülteci kabul merkezine ziyaretle devam edecek. Günün sonunda ise Kerameikos antik kazı alanında bir konser ve Yunan Cumhurbaşkanı’nın onuruna bir akşam yemeği düzenlenecek.

Ziyaretin son gününde Steinmeier çifti, Girit’teki Kandanos kasabasına giderek İkinci Dünya Savaşı’ndaki tahribatın kurbanları anısına çelenk bırakacak ve bölgedeki tarım ve turizm projelerine dair görüşmeler yapacaklar.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Foto: Bundesregierung/ Steffen Kugler

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Edzard Reuter’in vefatı üzerine bir taziye mesajı yayınladı

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Reuter’in vefatı üzerine eşi Helga Reuter’e taziye dileklerinde bulunarak, Reuter’i yalnızca bir sanayi lideri değil, aynı zamanda toplumun huzurunu ve uyumunu gözeten bir “köprü kurucu” olarak andı. Reuter, Almanya’da farklı kültürlerin uyum içinde bir arada yaşaması için çalışmış, Daimler-Benz’i küresel bir teknoloji devine dönüştürürken iş dünyasının toplumsal sorumluluklarına vurgu yapmıştı. Türkiye’de yaşadığı yılların ona kazandırdığı “farklılıklara açıklık” tutumunu vurgulamış; bu anlayışı, Almanya’da göçmenlerin toplumda daha güçlü bir yer edinmesi için teşvik etmişti.

Kariyerinde olduğu gibi emeklilik yıllarında da iş dünyasının etik ve toplumsal sorumluluklarını savunan Reuter, “turbokapitalizm”e karşı uyarılarda bulunarak ekonomi ve toplumun dengeli bir şekilde gelişmesi gerektiğini savundu. Kitapları ve kamuoyuna yönelik eleştirileriyle, Almanya’da etik değerlerin korunmasını desteklemiş; Avrupa Birliği’nin siyasi bir birlik olarak güçlenmesini, çeşitliliğin korunmasını ve ırkçılıkla mücadelenin sürdürülmesini savunmuştu.

Edzard Reuter, Almanya ve Türkiye arasında kültürel ve sosyal bağların güçlenmesine katkıda bulunmuş, demokrasi ve aydınlanmanın savunucusu olarak anılacaktır.