Wer profitiert von der Ausländerpolitik – die Politiker oder das Land?Yabancı Politikası Kimin İşine Yarıyor?

CDU-Chef Friedrich Merz hat mit seiner jüngsten Bemerkung über das „veränderte Stadtbild“ erneut eine hitzige Diskussion entfacht. Er meinte, in manchen deutschen Städten erkenne man kaum noch, in welchem Land man sich befinde. Diese Aussage trifft einen Nerv – und zugleich eine empfindliche Grenze.

Doch man muss Merz fragen: Wer ist mit diesem „Stadtbild“ eigentlich gemeint? Was ist mit den Menschen, die hier geboren und aufgewachsen sind, deutsche Staatsbürger mit Migrationshintergrund – die Teil dieser Gesellschaft sind, aber vielleicht eine andere Hautfarbe oder kulturelle Wurzeln haben? Wo finden sie sich in dieser Erzählung wieder?

Wenn das „veränderte Stadtbild“ als Problem dargestellt wird, betrifft das nicht nur Migration, sondern auch das Bild von Zugehörigkeit. Geht es um die Hautfarbe – oder um die Fähigkeit, sich in die Gesellschaft einzubringen?

Merz spricht von Integration und Ordnung, doch seine Worte klingen oft nach Abgrenzung. Dabei ist klar: Deutschland braucht Zuwanderung – für Wirtschaft, Pflege, Innovation. Aber ebenso braucht es Akzeptanz, Bildung und Begegnung.

Eine Politik, die Migration vor allem als Bedrohung darstellt, mag kurzfristig Stimmen bringen, entfremdet aber langfristig Menschen, die längst Teil dieses Landes sind. Das Stadtbild, das Merz beschreibt, ist nicht „fremd“ – es ist das neue Gesicht Deutschlands. Die Frage ist nur, ob die Politik bereit ist, es als solches zu akzeptieren.

Yabancı Politikası Kimin İşine Yarıyor – Siyasetçilerin mi, Ülkenin mi?

CDU lideri Friedrich Merz, son dönemde yaptığı “değişen şehir manzarası (Stadtbild)” açıklamasıyla Almanya’da yeniden sert bir tartışmanın fitilini ateşledi. Merz, bazı şehirlerde “artık hangi ülkede olduğunuzu anlayamıyorsunuz” diyerek göçün şehir dokusunu değiştirdiğini savundu. Bu sözler bir gerçeğe dokunuyor belki, ama aynı zamanda tehlikeli bir sınırı da zorluyor.

Şu soruyu sormak gerekiyor: Merz’in bahsettiği bu “şehir manzarasında” kim kastediliyor? Burada doğup büyüyen, Alman vatandaşı olan ama ten rengi ya da kültürel geçmişi farklı olan insanlar bu söylemin neresinde duruyor? Onlar bu hikâyede kendilerini nerede buluyorlar?

Eğer “değişen şehir manzarası” bir sorun olarak görülüyorsa, mesele sadece göç değil, aynı zamanda aidiyet anlayışıdır. Burada asıl sorulması gereken, “konu insanların rengi mi, yoksa topluma uyumu mu?” sorusudur.

Merz entegrasyondan bahsediyor ama kelimeleri çoğu zaman dışlayıcı tınlıyor. Oysa Almanya’nın göçe ihtiyacı var – hem ekonomisi, hem sağlık sistemi, hem de geleceği için. Fakat aynı ölçüde kabul, eğitim ve karşılıklı anlayış da gerekiyor.

Göçü bir tehdit gibi gösteren politika kısa vadede oy kazandırabilir, ama uzun vadede bu ülkenin parçası olan insanları yabancılaştırır. Merz’in “değişti” dediği şehir manzarası aslında yabancı değil – Almanya’nın yeni yüzü. Soru şu: siyaset bu yüzü kabule hazır mı?

#Ausländerpolitik #Merz #Stadtbild #Integration #Deutschland #Gesellschaft #Migration #Politik #Zugehörigkeit #FriedrichMerz #Göç #Almanya #Siyaset #Toplum #Entegrasyon #YabancıPolitikası #ŞehirKültürü #AlmanyaGündemi