MV İçişleri Bakanı Christian Pegel: „Sınır Dışı İşlemlerinde Yetkinin Tek Elden Yürütülmesi Gerekli“

Mecklenburg- Vorpommern İçişleri Bakanı Christian Pegel, sınır dışı işlemlerinin daha hızlı ve etkin şekilde gerçekleştirilmesi için farklı makamlar ve idari seviyeler arasındaki yetki dağılımının azaltılmasının önemli bir ön koşul olduğunu belirtti. Pegel, „Başbakanlar Konferansı’nın, Dublin prosedürü kapsamındaki geri gönderme işlemlerinde yetkinin federal hükümette toplanması yönündeki talebi, bu süreçlerin hızlandırılması ve daha verimli hale getirilmesi için önemli bir adım olacaktır. Önümüzdeki aylarda uygulanacak olan yeni Ortak Avrupa İltica Sistemi (GEAS), bu yetki devrini hayata geçirmek için uygun bir zaman dilimi sunmaktadır. Aynı durum, AB üyesi olmayan ülkelere yapılan sınır dışı işlemleri için de geçerlidir. Yerel yabancılar dairesi, eyalet yabancılar dairesi, eyalet polisi, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi ile Federal Polis arasında bölünmüş görevler yerine, tek bir yetkili makam süreci yürütmelidir. Bu kapsamda federal hükümet, yeni GEAS sisteminin gerektirdiği uygulama yasalarını en kısa sürede çıkarmalıdır.“ dedi.

Pegel, sınır dışı işlemlerinin daha etkin hale getirilmesi için bu yetkinin, konuyla en iyi şekilde ilgilenebilecek devlet kademesinde toplanması gerektiğini vurguladı. „Bu konuda en yetkin merci, Federal Polis ve özellikle dış politika imkanlarıyla geri gönderme işlemlerini anavatanlarında daha etkili bir şekilde gerçekleştirme kapasitesine sahip olan federal hükümettir. Belediyeler ve eyaletlerin bunu tek başına yapabilmesi mümkün değildir.“ ifadelerini kullandı.

Bilgi Paylaşımının Güçlendirilmesi Gerekiyor

Bakan Pegel, federal ve eyalet düzeyindeki farklı polis birimleri ile anayasayı koruma kurumları arasında kapsamlı ve etkin bir bilgi paylaşımının da gerekli olduğunu belirtti. Ancak, son iki yılda alınan bazı yargı kararlarının, NSU’nun (Nasyonal Sosyalist Yeraltı) işlediği aşırı sağcı cinayet serisi ve Berlin Breitscheid Meydanı’ndaki İslamcı terör saldırılarının ardından getirilen reformları geri götürme riski taşıdığını ifade etti.

Pegel, „Devletin, olası riskler ve tehditler konusunda bilgilerin tüm federal ve eyalet makamlarına hızlı ve doğrudan bir şekilde ulaştırılmasını sağlamaması anlaşılır bir durum değildir. Bu nedenle, federal ve eyalet hükümetlerinin bu iş birliğini sadece korumakla kalmayıp, aynı zamanda daha da geliştirmek için ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir.“ dedi.

Bu bağlamda Pegel, özellikle şiddet eğilimi gösteren psikolojik rahatsızlıkları bulunan bireylerin, belirgin bir aşırı sağcı, solcu veya İslamcı ideolojiye sahip olmasalar dahi, tüm güvenlik birimlerinin uzun vadeli erişimine açık bir veri tabanında kayıt altına alınmasının hangi koşullar altında mümkün olabileceğinin araştırılması gerektiğini belirtti.

Arka Plan Bilgisi

Başbakanlar Konferansı, 23-25 Ekim 2024 tarihleri arasında Leipzig’de gerçekleştirdiği toplantının 2.1 numaralı gündem maddesi kapsamında şu kararı aldı:

„5. Dublin III Yönetmeliği Kapsamında Federal Yetki Eyalet başbakanları, Dublin III Yönetmeliği kapsamındaki geri gönderme işlemlerinin artık eyaletlerin yabancılar dairelerinin yetkisinde olmaması, bunun yerine doğrudan federal hükümetin yetki alanına verilmesi gerektiği görüşündedir. Geri gönderme işlemleri, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi veya ilgili bir federal kurum tarafından organize edilmeli ve yürütülmelidir. Eyalet başbakanları, bu bağlamda federal hükümetten kendi sorumluluğunda federal sınır dışı merkezleri kurmasını ve işletmesini talep etmektedir.“

#Abschiebung #SınırDışı #Asyl #Sığınma #Migration #Göç #Rückführung #GeriGönderme #Flüchtlinge #Mülteciler #Einwanderung #Göçmenlik #Grenzkontrolle #SınırKontrolü #Aufenthaltsstatus #Oturumİzni #Visum #Vize #Bundespolizei #FederalPolis #Ausweisung #SınırDışıEdilme #Asylrecht #SığınmaHakkı #Herkunftsland #MenşeÜlke #DublinVerfahren #DublinProsedürü

Das könnte dir auch gefallen Mehr vom Autor

Kommentare sind geschlossen, abertrackbacks und Pingbacks sind offen.