„Mikro-Ultraschall revolutioniert Prostatabiopsie“/ “Prostat Biyopsisinde Mikro-Ultrason Dönemi”

Professor Johannes Huber, neuer Ärztlicher Direktor der Urologischen Universitätsklinik Heidelberg, hebt die Vorteile des Mikro-Ultraschalls hervor: „Das Verfahren ermöglicht eine besonders präzise und schonende Probenentnahme, da man Gewebsauffälligkeiten sehr gut erkennen kann.“ Die neue Technik liefert Bilder in viermal höherer Auflösung als herkömmlicher Ultraschall und verkürzt Wartezeiten deutlich, weil nicht mehr zwingend eine MRT-Untersuchung notwendig ist. Für Patienten bedeutet das eine schnellere Diagnose, weniger Belastung und eine Behandlung, die oftmals mit einem Zahnarztbesuch vergleichbar ist.

Bimodale MRT-fusionierte, Mikroultraschall-augmentierte Prostatabiopsie. Detaillierte Informationen und Foto Quelle: https://www.klinikum.uni-heidelberg.de/newsroom/noch-praezisere-prostatabiopsie-dank-mikro-ultraschall

“Prostat Biyopsisinde Mikro-Ultrason Dönemi”

Heidelberg’de Prostat Biyopsisinde Yeni Dönem: Mikro-Ultrason Teknolojisi

Heidelberg Üniversitesi Üroloji Kliniği, prostat biyopsisinde kullanılmak üzere mikro-ultrason tekniğini uygulamaya başladı. Yöntem, doku örneklemesini çok daha hassas hale getirirken, hastalar için MRT (Manyetik Rezonans Görüntüleme) zorunluluğunu da ortadan kaldırıyor.

Heidelberg Üniversitesi Üroloji Kliniği’nin yeni tıbbi direktörü Prof. Dr. Johannes Huber ve ekibi, prostat biyopsisinde “mikro-ultrason” adı verilen yeni bir görüntüleme yöntemini kullanmaya başladı. Bu teknik sayesinde en küçük doku değişiklikleri bile dört kat daha yüksek çözünürlükle tespit edilebiliyor.

MRT’ye Daha Az İhtiyaç, Daha Kısa Bekleme Süresi

Prof. Huber, uluslararası bir çalışmaya atıfta bulunarak mikro-ultrasonun tanıda MRT ile eşdeğer sonuçlar verdiğini söyledi:

Mikro-ultrason sayesinde şüpheli dokular son derece net görülebiliyor. Bu da biyopsiyi hem daha güvenilir hem de daha nazik hale getiriyor.”

Yeni yöntem sayesinde pek çok hasta için biyopsi öncesi MRT gerekliliği ortadan kalkıyor. Böylece bekleme süreleri sekiz haftaya kadar kısalabiliyor ve kontrast madde kullanımına gerek kalmıyor.

Daha Hassas ve Konforlu Biyopsi

Mikro-ultrason biyopsisi sırasında doku örnekleri milimetrenin onda biri hassasiyetle alınabiliyor. İşlem genellikle yalnızca lokal anestezi ile yapılıyor ve çoğu hasta yaklaşık 30 dakika sonra evine dönebiliyor.
Dr. Fabian Falkenbach, biyopsi sürecini “bir diş hekimi ziyareti kadar konforlu” sözleriyle tanımladı. Hastalar çoğu durumda antibiyotik kullanmak zorunda kalmıyor.

Araştırma ve Geliştirme Devam Ediyor

Yeni yöntem, Almanya Kanser Araştırma Merkezi (DKFZ) ile iş birliği içinde daha da geliştiriliyor. Araştırmacılar, farklı görüntüleme yöntemlerini ve klinik verileri birleştirerek prostat kanserinin erken tanısında yenilikçi çözümler üretmeyi hedefliyor.

Prof. Huber, mikro-ultrasonun prostat biyopsisinde önemli bir ilerleme olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

Amacımız, hastalarımıza en güvenli ve en nazik tanı yöntemini sunmak. Mikro-ultrason ile bu hedefe çok daha yakınız.

#MikroUltraschall #MikroUltrason #Prostatabiopsie #ProstatBiyopsisi #Heidelberg #Heidelberg #Urologie #Üroloji #Krebsdiagnostik #KanserTani #InnovationInDerMedizin #TipteInovasyon #Präzisionsmedizin #HassasTip #UniversitätsklinikumHeidelberg #HeidelbergÜniversiteHastanesi

Das könnte dir auch gefallen Mehr vom Autor

Kommentare sind geschlossen, abertrackbacks und Pingbacks sind offen.