Seegras gegen Krebs? Kieler Forschende prüfen neue Hoffnung/Deniz Molekülleri Kanseri Durdurabilir mi?
Wissenschaftlerinnen und Wissenschaftler der Universität Kiel untersuchen im SeaGal-Projekt, ob Zuckermoleküle aus Seegras das Wachstum von Bauchspeicheldrüsenkrebs hemmen können.
Ein interdisziplinäres Team der Christian-Albrechts-Universität zu Kiel (CAU) und des Universitätsklinikums Schleswig-Holstein (UKSH) startet ein neues Forschungsprojekt mit großer Hoffnung: Im Rahmen des SeaGal-Projekts sollen bestimmte Zuckermoleküle aus der heimischen Seegrasart Zostera marina auf ihr Potenzial zur Bekämpfung von Bauchspeicheldrüsenkrebs untersucht werden.
Diese sogenannten Arabinogalaktan-Proteine (AGPs) binden an das Protein Galektin-3, das das Tumorwachstum fördern kann. Durch die Unterstützung des BlueHealthTech-Konsortiums in Höhe von 330.000 Euro wollen die Forschenden klären, ob die aus dem Meer stammenden Moleküle künftig als Grundlage für neue Krebstherapien dienen könnten.
Das Kieler SeaGal-Projekt erforscht, ob Zuckermoleküle aus Seegras das Wachstum von Bauchspeicheldrüsenkrebs hemmen können. Unterstützt von BlueHealthTech, verbinden sich Pharmazie und Onkologie zu einer marinen Innovation gegen Krebs.
Deniz Molekülleri Kanseri Durdurabilir mi?
Kiel Üniversitesi’nden bilim insanları, SeaGal Projesi kapsamında deniz çayırlarında bulunan özel şeker moleküllerinin pankreas kanserinin büyümesini durdurabileceğini araştırıyor.
Almanya’nın Kiel kentinde yürütülen “SeaGal” araştırma projesi, deniz ekosistemlerinden elde edilen doğal bileşiklerin tıp alanında kullanılmasına öncülük ediyor. 330 bin avroluk BlueHealthTech fonuyla desteklenen proje, Zostera marina adlı yerel deniz çayırından elde edilen moleküllerin pankreas kanseriyle mücadelede umut vaat edip etmediğini araştırıyor.
Deniz Çayırlarından Gelen Umut
Christian-Albrechts-Universität zu Kiel (CAU) Eczacılık Enstitüsü’nden Prof. Birgit Classen liderliğindeki ekip, Tıbbi Fakülte ve Schleswig-Holstein Üniversite Hastanesi’nden kanser araştırmacısı Prof. Susanne Sebens ile birlikte, Zostera marina türü deniz çayırından elde edilen bazı şeker moleküllerinin (Arabinogalaktan proteinleri – AGP) tümör büyümesini yavaşlatabileceğini inceliyor.
Bu moleküller, Galektin-3 (Gal-3) adlı bir proteine bağlanarak kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebiliyor. Daha önce narenciye türevli benzer bir bileşik, klinik araştırmalarda umut verici sonuçlar vermişti. Şimdi araştırmacılar, deniz çayırından elde edilen bu doğal bileşiklerin aynı ya da daha güçlü bir etkiye sahip olup olmadığını test ediyor.
Zorlu Kanser Türüne Yeni Yaklaşım
SeaGal projesinin en önemli hedeflerinden biri, pankreas kanseri gibi tedavisi son derece zor bir hastalıkta yeni umutlar yaratmak.
Prof. Susanne Sebens liderliğindeki ekip, deniz çayırından elde edilen bu moleküllerin kanser hücreleri üzerindeki etkilerini 3 boyutlu tümör modelleri kullanarak inceliyor. Bu modeller, hastalardan alınan gerçek tümör hücrelerinden oluşturuluyor ve bağışıklık sistemi ile bağ dokusunu da taklit ediyor.
Araştırmanın amacı, bu doğal bileşiklerin hücre bölünmesini, kanser hücrelerinin ölümünü ve tümörlerin yayılma hızını nasıl etkilediğini anlamak. Uzun vadede bu çalışmalar, yeni nesil tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.
Denizden Gelen Sağlık Teknolojileri
SeaGal projesi, BlueHealthTech Konsorsiyumu tarafından desteklenen birçok yenilikçi projeden biri. GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırma Merkezi, Kiel Üniversitesi (CAU) ve Schleswig-Holstein Üniversite Hastanesi’nin ortaklaşa yürüttüğü bu konsorsiyum, deniz kaynaklarını sağlık teknolojilerine dönüştürmeyi amaçlıyor.
Almanya Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı tarafından 15 milyon avro bütçeyle finanse edilen BlueHealthTech girişimi, 70’ten fazla kurumun iş birliğiyle Kuzey Almanya’da mavi biyoteknoloji temelli yenilikçi bir sağlık ekosistemi oluşturmayı hedefliyor.
Yeni Tedavilere Doğru
SeaGal ekibi, önümüzdeki 15 ay boyunca deniz çayırından izole ettikleri şeker yapılarını kimyasal olarak analiz edecek ve bunların kanser hücreleriyle etkileşimini inceleyecek.
Araştırmacılara göre, eğer bu doğal moleküller beklenen etkiyi gösterirse, denizden elde edilen bileşikler gelecekte kanser tedavisinde tamamlayıcı bir seçenek haline gelebilir.
Bilim insanları bu çalışmalarla hem doğanın sunduğu potansiyeli keşfetmeyi hem de modern tıbbın sınırlarını genişletmeyi amaçlıyor.
#SeaGalProject #BlueHealthTech #DenizÇayırıAraştırması #KielUniversity #KanserAraştırması #Meeresbiotechnologie #DoğaŞifadır
Kommentare sind geschlossen, abertrackbacks und Pingbacks sind offen.