Neue Umweltstrafgesetze: Schärfere Strafen für Umweltsünder/“Almanya’da Doğayı Kirleten Yandı”

Das Bundesministerium der Justiz hat einen Gesetzentwurf zur Umsetzung der neuen EU-Richtlinie über den strafrechtlichen Umweltschutz vorgelegt. Ziel ist es, Umweltkriminalität konsequenter zu verfolgen und die bestehenden Vorschriften im Strafgesetzbuch (StGB) sowie in anderen Umweltgesetzen zu verschärfen. Vorgesehen sind unter anderem neue Straftatbestände für umweltgefährdende Projekte, strengere Sanktionen gegen Unternehmen und eine Erweiterung des Schutzbereichs auf das gesamte „Ökosystem“.

Bundesjustizministerin Dr. Stefanie Hubig erklärte:

Wer seinen Müll auf dem Feld oder im Fluss ablädt, begeht eine Straftat und schadet unserer Umwelt. Wir wollen den strafrechtlichen Umweltschutz weiter stärken und spürbare Konsequenzen für schwere Umweltstraftaten schaffen. Der Schutz unserer natürlichen Lebensgrundlagen ist eine der drängendsten Aufgaben unserer Zeit.“

Der Entwurf sieht zudem vor, dass Unternehmen bei vorsätzlichen Umweltstraftaten künftig mit Geldbußen von bis zu 40 Millionen Euro belegt werden können. Auch Energieformen wie Wärme, Lärm oder Licht sollen künftig als umweltgefährdende Einwirkungen strafbar sein. Die Länder und Verbände können bis 14. November 2025 Stellung zu dem Entwurf nehmen.

“Almanya’da Doğayı Kirleten Yandı”

Çevreyi Korumak İçin Yeni Ceza Yasası Taslağı

Berlin – Almanya Federal Adalet Bakanlığı, çevre suçlarıyla mücadeleyi güçlendirmeyi hedefleyen yeni bir yasa taslağını kamuoyuna sundu. Taslak, Avrupa Birliği’nin çevrenin cezai korumasına ilişkin yeni yönergesinin Almanya hukukuna uyarlanmasını öngörüyor.

Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanı Dr. Stefanie Hubig, yasanın amacını şöyle açıkladı:

Kim çöpünü tarlaya ya da nehre döküyorsa çevreye zarar veriyor ve suç işliyor. Almanya çevre suçlarıyla mücadelede zaten güçlü bir konumda. Ancak doğal yaşamı korumak, çağımızın en acil görevlerinden biri. Bu nedenle ağır çevre suçları için daha net ve caydırıcı cezalar getirmek istiyoruz.”

Yeni yasa taslağı, hem Ceza Kanunu’nda (StGB) hem de ilgili çevre ve tarım yasalarında kapsamlı değişiklikler içeriyor. Amaç, çevreyi kirleten eylemleri daha etkili biçimde cezalandırmak ve şirketler için daha yüksek yaptırımlar getirmek.

Yeni Suç Tanımları ve Şirketlere Yüksek Para Cezaları

Taslakta yer alan düzenlemeler arasında ilk kez “umweltgefährdende Vorhaben” yani çevreye zarar verebilecek projelerin izinsiz yürütülmesi için ayrı bir suç tanımı bulunuyor. Bu kapsamda, örneğin büyük altyapı projeleri veya kimya tesisleri gibi çevresel etki değerlendirmesi gerektiren faaliyetler izinsiz yapılırsa cezai sorumluluk doğacak.

Ayrıca, çevreye zarar veren ürünlerin piyasaya sürülmesi de suç kapsamına alınacak. Bu madde, “dizel skandalı” sonrası gündeme gelen “ürün kaynaklı çevre suçu” (strafrechtliche Produkthaftung) kavramını yasal zemine oturtuyor.

Taslak, çevre suçlarının kapsamını genişleterek “toprak, hava, su, bitki, hayvan ve insan sağlığı” gibi mevcut unsurlara ek olarak “ekosistem”i de korunan unsur olarak tanımlıyor.

Buna ek olarak, çevreye gürültü, titreşim, ısı ya da ışık gibi enerji yayılımı yoluyla zarar verilmesi de suç sayılacak. Böylece, özellikle endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan enerji kirliliği cezai kapsam altına alınacak.

Şirketler İçin 40 Milyon Euro’ya Kadar Ceza

Yasa taslağı, çevreye zarar veren şirketlere yönelik para cezalarının da ciddi oranda artırılmasını öngörüyor.
Mevcut yasaya göre 10 milyon euro olan azami para cezası, kasıtlı çevre suçu işleyen şirketlerde 40 milyon euroya, ihmal sonucu işlenen suçlarda ise 20 milyon euroya çıkarılacak.

Bu değişiklikle, ağır çevre ihlallerinde şirketlerin finansal sorumluluğu artırılarak cezaların daha caydırıcı olması hedefleniyor.

Katastrofik Çevre Suçları İçin Ağırlaştırılmış Cezalar

Taslağın bir diğer önemli yeniliği, çevreye felaket boyutunda zarar veren eylemler için özel bir ceza maddesinin eklenmesi. Yeni düzenlemeyle, “kasıtlı olarak çevresel felakete yol açan” kişiler hakkında daha ağır cezalar uygulanacak.

Yasa Süreci Başladı

Taslak, 16 eyalet hükümetine ve ilgili meslek birliklerine gönderildi. Görüş bildirme süresi 14 Kasım 2025 tarihine kadar devam edecek. Bakanlık, alınan tüm görüşleri kamuya açık biçimde internet sitesinde yayımlayacak.

#Deutschland #Almanya #Umweltschutz #ÇevreKoruma #Umweltgesetz #ÇevreYasası #Umweltkriminalität #ÇevreSuçu #Nachhaltigkeit #Sürdürülebilirlik

Haber Görseli: Bundesjustizministerin Dr. Stefanie Hubig Foto: Bundesregierung/Sandra Steins

Das könnte dir auch gefallen Mehr vom Autor

Kommentare sind geschlossen, abertrackbacks und Pingbacks sind offen.